Türkiye savunma sanayisi, deniz platformlarında önemli bir eşiği daha geride bıraktı. Makine ve Kimya Endüstrisi A.Ş. (MKE), Endonezya Deniz Kuvvetleri ile yaptığı sözleşmeyle Türkiye tarihindeki ilk deniz topu ihracatını gerçekleştirdi. İstanbul’da düzenlenen IDEF 2025 Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda duyurulan bu ihracat, savunma alanında yerli üretimin geldiği noktayı gözler önüne serdi.
Türkiye, ilk deniz topu ihracatını gerçekleştirdi
Sözleşme kapsamında Endonezya, donanmasında görev yapan üç gemi için üç adet Denizhan Deniz Topu tedarik ediyor. Tedarik süreci, Endonezya merkezli savunma şirketi Republikorp ile MKE arasında yapılan iş birliği çerçevesinde yürütülüyor. Satışı yapılan sistem, Türkiye’nin bugüne kadar geliştirdiği en ileri deniz topu platformu olma özelliği taşıyor.
76/62 mm kalibrede geliştirilen Denizhan Deniz Topu, dakikada 80 atıma kadar ulaşan yüksek atış hızıyla hem su üstü hem de hava hedeflerine karşı etkili angajman sağlıyor. Sistem, tamamen yerli imkanlarla üretildi. Menzili yaklaşık 16 kilometreye kadar uzanıyor ve artırılmış menzilli mühimmatlarla bu mesafe 20 kilometreye çıkarılabiliyor. Sistem; tam otomatik, yarı otomatik ve manuel modlarda çalışabiliyor.
Silah sistemi, ASELSAN tarafından geliştirilen yerli atış kontrol sistemleriyle entegre şekilde görev yapıyor. Gemi üzerindeki savaş yönetim sistemleriyle tam uyum içinde çalışan top, elektro-optik hedef tespit sistemleri sayesinde düşük radar izine sahip hedeflere karşı bile yüksek isabet oranı sağlayabiliyor.
Denizhan, Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı’nın öncülüğünde yürütülen savunma sanayii projeleri kapsamında geliştirildi. MİLGEM sınıfı başta olmak üzere farklı deniz platformlarına entegrasyonu tamamlanan sistem, Türk Deniz Kuvvetleri tarafından aktif olarak kullanılıyor. Bugüne kadar beş farklı teslimatı tamamlanan Denizhan sistemi, bu ihracatla birlikte ilk kez yurtdışında görev yapacak.
Savunma Sanayii Başkanlığı’nın desteğiyle gerçekleştirilen bu satış, aynı zamanda IDEF 2025’te açıklanan en dikkat çekici gelişmelerden biri oldu. Türk savunma sanayisi, kara ve hava araçları dışında artık deniz platformlarında da küresel rekabette yer almaya başladı.